ort ne demek?
- Kalan parça
- Ateş.
kalan
- Kalma işini yapan.
- Artan, mütebaki
- Bir çıkarmanın sonucu.
- Bölme işleminde bölünenden artan sayı.
- Bakıyye (bk. artan, artık).
- The sea otter.
- Remaining.
- Left behind.
- Residual.
- Residuary.
ort fatura mik
- Avg invoice amt
orta
- Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
- Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre.
- Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
- İyi ile kötü arasındaki durum, vasat.
- Görünür, algılanır durum
- Topluluk içinde, arasında.
- Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece.
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.
- Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
- Middle.