opportunity to know better ne demek?
- Yakından tanıma fırsatı.
yakından
- Yakın bir yerden, yakın olarak.
- Çok dikkatli, titiz bir biçimde
- Close.
- Closely.
- Nearly.
- Hotly.
- Intimate.
- At close range.
- Shortly.
opportunity
- Elverişli durum
- Şans
- Fırsat, uygun durum
- Uygun zaman
opportunity cost
- Alternatif maliyet
- Fırsat maliyeti
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
know
- Bilmek
- Tanımak
- (knew, known)
- Haberi olmak, haberdar olmak
- Bilgi, malumat
- Seçmek, farketmek
- Iyi bilmek, malumatı olmak, malumat edinmek
- Ezberlemek
- Tecrübeyle bilmek
- Münasebette bulunmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
opportunityopportunity costopportunity for advancementopportunity studyopportunity to start overopportunismopportunistopportunisticopportunistic mycobacterial granulomaopportuneopportune momentopportune timeopportunelyopportunenesstoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen