nöbet tutmak ne demek?
- Asker, polis vb. bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak
Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti.
K. Bilbaşar - Kurum ve kuruluşlarda işlerin aksamadan yürümesi için sıra ile görev yapmak
Mount guard, be on guard duty, watch, guard, keep guard, keep watch and ward, keep cave, keep vigil.
nöbet tutma
Guarding.
nöbet beklemek
- Bkz. nöbet tutmak
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
Hold up.
Get hold of.