tutma ne demek?
- Destekleme.
- Yanaşma.
- Markaj.
- Tutmak işi.
- Herhangi bir vücut bölümünü belli bir duruşta, ölçülü olmak koşuluyla bir süre devinimsiz bırakma.
- Bir resmi, kendinden önceki ya da sonraki resmin durumuna tıpatıp uygun duruma yerleştirme.
- Karşı takımın bir oyuncusunun kımıldamasına engel olacak şekilde, bedenle yapılan abanma hareketi.
- Catchment.
- Registration.
- Redemption.
- Charter.
- Check.
- Clutch.
- Detention.
- Hold.
- Repression.
- Restraint.
- Support.
- Holding.
- Catch.
- Seizing.
- Capture.
- Keeping.
- Retaining.
- Arrest.
- Adhesion.
- Maintenance.
- Taking.
- Upholding.
- Clinging.
- Gripe.
- Clutching.
- Handgrip.
- Handling.
- Hire.
- Invasion.
- Delaying.
- Retarding.
- Hiring.
- Occupation.
- Engagement.
- Deckung
- Repérage, stabilisation
- Tenir
tutma akımı
- Holding current
tutma aleti
- Holdfast