nöbet beklemek ne demek?
- Bkz. nöbet tutmak
Kazığın yanında mızraklı bir asker nöbet beklesin!
N. F. Kısakürek
nöbet tutmak
- Asker, polis vb. bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak
- Kurum ve kuruluşlarda işlerin aksamadan yürümesi için sıra ile görev yapmak
- Mount guard, be on guard duty, watch, guard, keep guard, keep watch and ward, keep cave, keep vigil.
nöbet
- Sıra, keşik.
- Sıra ile yapılan görev, iş
- Hastalık sebebiyle titreme, yüksek ateş
- Vakit vakit ortaya çıkan aynı türden fizyolojik bozuklukların bütünü
- Kez, defa
- Resmî yerlerde veya önemli kimselerin kapısında belli vakitlerde çalınan mızıka.
- Herhangi bir hastalıkla ilişkili olarak birdenbire baş gösteren; bilinç yitimi, çırpınma, ateş yükselmesi gibi belirtilerden birisi ya da birkaçı.
- Watch.
- Guard duty.
- Turn.
nöbet cetveli
- Rota.
beklemek
- Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
- Süre tanımak, acele etmemek
- Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek.
- Ummak
- Karşılaşma ihtimali bulunmak
- Aramak, istemek
- Oyalanmak.
- Mark time.
- Wait.
- Wait for.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
nöbetnöbet cetvelinöbet çalmaknöbet defterinöbet değişiminöbet değiştirmenöbet kalfasınöbet listesinöbet şekerinöbet tutmabeklemekbeklemek için yatmamakbeklemek ister misinizbeklemebekleme durumubekleme hakkıbekleme hamlesibekleme işsizliğibeklembeklem çıkaran işlevbeklem dizeyibeklem oranıbeklebekle de görbekle ve görbekle yarin köşesini