beklemek ne demek?
- Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı.
H. Taner - Süre tanımak, acele etmemek
Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim.
R. H. Karay - Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek.
- Ummak
Nikâhtan bu kadar keramet bekleme!
P. Safa - Karşılaşma ihtimali bulunmak
Sabri gittikten sonra Basire, ondan gebe kalmış olmaktan korkarak bekledi.
M. Ş. Esendal - Aramak, istemek
Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var.
F. F. Tülbentçi - Oyalanmak.
Mark time.
Wait.
Wait for.
Hope.
Expect.
Look forward to.
Watch.
Abide.
Anticipate.
Await.
Bargain for.
Bide.
Hang about.
Hang around.
Hold on.
Look for.
Have smth.
In prospect.
Stand by.
Stay.
Tarry.
Guard.
Think.
To wait.
To await.
To hang on.
To hold on.
To stick around.
To expect.
To anticipate.
To guard.
To watch.
To wait for.
To expect from.
To watch over.
To attend.
To keep guard.
Hang in.
beklemek için yatmamak
Wait up for.
beklemek ister misiniz
Would you like to wait.