mecalsiz düşmek ne demek?
- Güçsüzleşmek, takatı kalmamak.
Bir aralık kadının mecalsiz düştüğünü fark ettiler.
R. H. Karay
mecalsiz
- Güçsüz, kuvvetsiz, dermansız, takatsiz
- Weak.
- Exhausted.
mecalsizlik
- Argınlık, dermansızlık, takatsizlik
- Weakness.
- Exhaustion.
- Drained feeling.
- Asthenia.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mecalsizmecalsizlikmecalmecal kalmamakmecalımecali kalmamakmecalismecamecaamecadifmecadilmecaedüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek