müsavim ne demek?
- Pazarlık eden.
pazarlık
- Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme.
- Özellikle pazar günleri giyilen şık, gösterişli giysi
- Bazı kolaylıklar elde etmek veya daha iyi bir çözüme varmak amacıyla yapılan görüşme.
- Bargaining.
- Chaffer.
- Deal.
- Haggling.
- Pennyworth.
- Snip.
- Trade.
müsavi
- Eşit, denk.
- Denk, dengeli, aynı derecede.
- Birbirine denk olmak, aynı seviyede olmak.
- Equal.
- Even.
müsavi ihtimaliyet
- Bk. eşit olasılık