müsamaha yüzünden ne demek?
On sufferance.
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
-one.
Deca-.
In progress; proceeding; as, a game is on.
In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
müsamaha
- Hoşgörü, tolerans.
- Görmezlikten gelme, göz yumma.
- Bk. hoşgörü
- Affedicilik, hoş görme
- (C.: Müsamahat) Hoş görürlük, dikkat etmemek, aldırış etmemek. Kusurlara göz yummak.
Toleration.
Allowance.
Forbearance.
Tolerance.
Tolerans.
müsamaha edilebilir hata
- Bk. göz yumulabilir yanılgı
yüzünden
- -den ötürü, -den dolayı, sebebiyle
On one's account.
On account of.
Owing to.
Because.
Because of.
Due to.
From.
Seeing.
Thro.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
müsamahamüsamaha edilebilir hatamüsamaha etmekmüsamaha göstermekmüsamahakarmüsamahakaranemüsamahakarlıkmüsamahalımüsamahasızmüsamahasızlıkmüsaadatmüsaadde edilebilirmüsaademüsaade edilemezmüsaade etmekyüzündenyüzünden akmakyüzünden darılmakyüzünden düşen bin parça olmakyüzünden kan damlamakyüzünden okumakyüzünden olmakyüzün bir bölümüyüzün yandan görünüşüyüzüncüyüzüncü şeyyüzüncü yıldönümüyüzü açılmakyüzü akyüzü ak olsunyüzü asıkyüzü asılmak