kilitleyip tutturmak ne demek?
- Lock
lock
- Kilit
- Kilitlemek
- Silâh çakmağı
- Kilitleme
- Güreşte birkaç çeşit yakalama usulü
- Kilitli şey
- Yokuşu inerken tekerleği tutan zincir
- Kanal içinde gemileri bir yüzeyden diğerine yükseltmek veya alçaltmak için kullanılan havuz
- Kapamak
- Kilitleyip tutturmak
kilitleyip kaldırmak
- Lock away.
kilitleyici
- Kilitleme işleri gören kimse.
tutturmak
- Tutmasını sağlamak.
- Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak
- Aklına koyup direnmek, ısrar etmek
- Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak.
- Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet ettirmek
- Takip etmek
- Be hung up on.
- Insist.
- Attach.
- Fasten.