tuttuğunu koparmak ne demek?
- Becerikli olmak, giriştiği her işte başarı sağlamak.
tuttuğu dal elinde kalmak
- Dayandığı, güvendiği kimse ya da şey önemini yitirerek işe yaramaz duruma gelmek.
tuttur
[tutturmak] insist, attach, fasten, pin, seam together, clasp, bind, bond, braid, clip, hasp, infix, latch, rub in, stereotype, stick, stick together, tack, tack together.
koparmak
- Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
- Daldan, ağaçtan alıp toplamak
- Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
- Zor kullanarak almak.
- Güçlükle elde etmek
- Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek.
Break off.
Tear off.
Pluck.
Pull off.