kefaret etmek ne demek?
- Telafi etmek
Redeem
telafi
- Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile yok etme, karşılama, yerine koyma.
- Eksik olan bir şeyin yerini doldurmak. Tamamlamak.
Recompense.
Compensation.
Making up for making good (a loss.
Recoup.
Recoupment.
Restitution.
kefaret ödeyen kimse
Penitent.
kefaret örtüsü
Mercy seat
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.