kefa ne demek?

  1. Sıkıntı, meşakkat, mihnet.
  2. Kabı başaşağı etmek, ters çevirmek.

kefaet

  1. Denklik. Denk olmak. Beraberlik. Bir şeye yeterlik. Küfüv oluş.

kefaf

  1. Ancak yaşayabilecek kadar olan rızık.
  2. (en)Just enough food to tide one over.
  3. (en)€“–y nefs etmek to eat just enough to tide one over.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kefaetkefafkefaf akefafı nefskefafı nefs etmekkefalkefaletkefalet hakkını kaybetmekkefalet hakkını kötüye kullanıp kaçmakkefalet karşlığı kredikefkef kef geçmekkef kief
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın