kef kef geçmek ne demek?
- Sıcaktan ya da açlıktan fenalaşmak.
- Güçsüz kalmak, kudretten düşmek.
- Tükenmek, bitmek.
kef
- Köpük.
- Elin iç tarafı. Avuç.
- State of dreamy calmness or intoxication; strong marijuana (from Morocco, Lebanon and other Arab and Middle Eastern countries) or other substance that is smoked to induce kef.
kef kief
- Keyif, uykulu memnunluk hali
- Haşiş.
kef
- Köpük.
- Elin iç tarafı. Avuç.
- State of dreamy calmness or intoxication; strong marijuana (from Morocco, Lebanon and other Arab and Middle Eastern countries) or other substance that is smoked to induce kef.
geçmek
- Bir yerden başka bir yere gitmek
- Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.
- Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.
- Bir duruma uğramak, konu olmak.
- Bırakmak, vazgeçmek.
- Yaşamak.
- Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak
- Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek
- Bk. göstermek
- Pass into.