kazanı kapalı kaynamak ne demek?
- İç yüzü bilinmemek.
- Kişinin gerçek yüzünün bilinmemesi.
Kazanı kapalı kaynayan bir insan olduğu için, neler yaşadığını bilemeyiz.
iç
- Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı
- Oyuk şeylerin boşluğu.
- Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta.
- Toplu bir durumda bulunan kimse
- Nesnelerin arasında bulunan kimse veya nesne.
- Ten ile dış giysiler arası
- Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm.
- Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım.
- Kapalı yerlerde geçen görünçlükleriiçine alan çekim
- İşlikte, kapalı yerlerde çevrilmiş çekim. Dış'ın karşıtı.
kazanı
- Bir olayın gerçekleşme olasılığının çok sayıda bağımsız etkenin zamandaş işleyişi sonucu olduğu ya da salt rastlantıya bağlı kaldığı durum.
- Chance.
kazanılabilir
- Attainable.
kapalı
- Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı.
- Geçilmez durumda olan.
- Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri).
- Başı örtülü (kadın).
- Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem.
- Gizli, saklı.
- Açık olmayan (giyecek)
- Bulutlu, karanlık (hava)
- Off.
- Closed.
kaynamak
- Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak.
- Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak
- Yerden çıkmak
- Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak.
- Yara kapanmak, iyileşmek.
- Mayalı bir şey kabarıp köpürmek.
- Mide ekşimek.
- Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak.
- Spill over with.
- Boil.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kazanıkazanılabilirkazanılamazkazanılışkazanılmakazanılmakkazanılmamışkazanılmamış gelirkazanılmamış primlerkazanılması kesin olan zaferkazankazan basınç düzeyikazan basınç seviyesikazan besleyicisikazan borusukapalıkapalı açınıkkapalı adımkapalı akorkapalı alankapalı altyordamkapalı ama kilitlenmemişkapalı arabakapalı aralıkkapalı ardışık taslakkapalkapalaikapakapa çenenikapa sayısıkapaçkapaç boşluğu