karaya atmak ne demek?
- Cast up.
cast
- Rol vermek ; rolünü oynamak
- Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
- Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
- Atmak, fırlatmak, savurmak
- Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
- Olta atmak, ağ sermek
- Yere yıkmak (güreşte)
- Ayrılmak, kaybetmek
- Dökmek (meyva, saç, kıl)
- Erken yavrulamak
karaya ait
- Territorial.
karaya ayak basmak
- Deniz, göl vb.'den karaya çıkmak.
- 1) deniz, göl vb.nden karaya çıkmak; 2) deniz taşıtından karaya çıkmak.
- Step on to land, disembark, go ashore, land, debark.
atmak
- Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak.
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
- Koymak
- Rastgele bir kenara koymak.
- Uzatmak.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Sille, tokat vurmak.
- Discard.
- Scut ch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karaya aitkaraya ayak basmakkaraya çekmekkaraya çıkarmakaraya çıkarmakkarayakaraya çıkartmakkaraya çıkılan yerkaraya çıkmakaraya çıkma iznikarakara adamıkara afrikakara ağaçkakankara ağızlıatmakatmaatma dairesiatma döngüsüatma recep, din kardeşiyizatmacaatmatm addressatm adresiatm arp clientatm arp ıstemcisi