karışık çekmece ne demek?
- Glory hole.
glory
- Sevinmek, memnun olmak
- Şaşaa, haşmet, ihtişam
- Parlaklık
- Övünmek, gurur duymak
- Şeref, şan, şöhret
- Övünme
- Övgü, medih, sena, sitayiş
- Celal, izzet
karışık çarpım
- Mixed scalar product, triple scalar product.
- Produit scalaire triple
karışık çatma
- Karşılıklı ağ kenarlarının bir tanesine düğüm diğerine ise bir iplik geçirerek ağ parçalarının birleştirilmesi işlemi.
- Mixed knotless.
çekmece
- Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme
- İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık
- Gemilerin barınabilecekleri koy.
- Bkz, denizkulağı.
- Bk. çekmece
- Mobilyada bırakılan boşluk içerisinde kendi kenarları ya da çıtalar üzerinde hareket eden, üstü açık kutu.
- Drawer, pigeonhole.
- Coffer.
- Drawer.
- Schublade
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karışık çarpımkarışık çatmakarışık çiftlerkarışıkkarışık akımkarışık aydınlatmakarışık bir haldekarışık dokumakkarışık dokunmuşkarışık dolmakarışkarış karışkarışabilirkarışabilirlikkarışan kimseçekmeceçekmeceliçekmeceli çalışma masasıçekmeceli dolapçekmeceli mobilyaçekmeceli yazı masasıçekmecesizçekmeceye koymakçekmeçekme ağıçekme basgacıçekme baslığıçekme başlığıçekçek arabanıçek defteriçek defteri kabıçek dili