kapıda kalmak ne demek?
- Içeri girememek.
Anahtar bendedir. Onlar sonra kapıda kalırlar.
M. Ş. Esendal
içeri
- İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı.
- İç, iç yüzey.
- İç yüzeyde, iç bölümde olan.
- İç yana, iç yana doğru
- Gönül, yürek.
- Hapishane.
- Indoor.
- Within.
- Inside.
- Interior.
kapıda
- Çok yakın zamanda, gelmek üzere.
kapıdan çevirmek
- Geri döndürmek, kabul etmemek.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
- Stay.