kanı içine akmak ne demek?
- Derdini dışa vurmamak.
- Derdini dışa vuramamak.
kanı
- İnanç, düşünce, kanaat
- Kanâat.
- Opinion.
- Belief.
- Idea.
- Conclusion.
- Deliverance.
- Esteem.
- Estimation.
- Fancy.
kanı ayaklı
- Evli kadın
içine
- Into.
- Aboard.
- Inside.
- Cruet.
- Wherein.
- Whereinto.
akmak
- Zaman çabuk geçmek.
- Karışmak, katılmak.
- Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak.
- Süzülmek, kaymak, kayarak geçmek
- Dolaşmak, cevelan etmek
- Dağılmak, yayılmak, birbirine karışmak
- Devam etmek, geçmek, intikal etmek
- Meyletmek
- Akın etmek, hücum etmek
- Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kanıkanı ayaklıkanı bozukkanı çokkanı donmakkanı durdurankanı durdurmak için sarılan sargıkanı etkileyenkanı ısınmakkanı kaynamakkankan adacığıkan ağlamakkan akçasıkan akçesiiçineiçine alaniçine almaiçine almakiçine ateş düşmekiçine atmakiçine bakmakiçine batmışiçine baygınlıklar çökmekiçine boşaltmakiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestir