kanı ne demek?
- İnanç, düşünce, kanaat
Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır.
S. Birsel - Kanâat.
- Opinion.
- Belief.
- Idea.
- Conclusion.
- Deliverance.
- Esteem.
- Estimation.
- Fancy.
- Impression.
- Judgement.
- Notion.
- Persuasion.
- Sense.
- Sight.
- Surmise.
- Thought.
- View.
- Sentiments.
- Assess.
- Conviction.
- Feeling.
- Judgment.
- Mind.
- Sentiment.
- Verdict.
- View kanaat.
- Contention.
- Knowledge.
kanı ayaklı
- Evli kadın
kanı bozuk
- Soysuz (kimse).