içine ateş düşmek ne demek?
- Büyük bir acı ve üzüntünün etkisi altına girmek.
içine
- Into.
- Aboard.
- Inside.
- Cruet.
- Wherein.
- Whereinto.
içine alan
- Inclusive.
ateş
- Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr.
- Tutuşmuş olan cisim.
- Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç.
- Patlayıcı silahların atılması.
- Vücut ısısı
- Öfke, hırs, hınç
- Kırmızı, alev renginde olan.
- Coşkunluk, coşku
- Büyük üzüntü, acı
- Humma.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
içineiçine alaniçine almaiçine almakiçine atmakiçine bakmakiçine batmışiçine baygınlıklar çökmekiçine boşaltmakiçine çeken kimseiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestirateşateş açmakateş ağızlı alaca levrekateş ağızlı çiklitateş alır gibiateş almaateş almakateş almamaateş almamakateş almaya mı geldinateate awayate breakfastate dinnerate up