kamışı kırma ne demek?
- Dose of clap, dose.
kamış
- Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis)
- Bu bitkiden yapılmış.
- Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet.
- Erkeklik organı.
- Buğdaygiller familyasından çok yıllık dar yapraklı yabancı ot.
- Penis.
- Reed.
- Wattles.
- Straw.
- Cane.
kamış atmak
- Argo birine oyun etmek, arabozanlık etmek: Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti. -R. Erduran.
kırma
- Kırmak işi.
- Kumaşın katlanmasıyla yapılan giysi süsü, pili.
- Kırılmış veya dövülmüş tahıl.
- Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi.
- Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)
- Soyu karışmış, melez (hayvan).
- Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan.
- Bir özdeğin, doğrusal birleşimle yeniden oluşturulan yönrüngemsilerinden her biri.
- Ailesi birbirinden ayrı ırklardan gelen ve her iki ırkın özelliklerini taşıyan kimse.
- Melez.