kır ne demek?
- Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk
Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü.
F. R. Atay - Bu renkte olan.
- Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer
- Katran, zift. (Osmanlıca'da yazılışı: kîr)
- Grey.
- Gray.
- Greyish.
- Grayish.
- Frosty.
- Grizzled.
- Grizzly.
- Field.
- Wilderness.
- Grayness.
- Bent.
- Fell.
- Grizzle.
- Moor.
- Moorland.
- Prairie.
- Country.
- Heath.
- Countryside.
- Hoary.
- Hoar.
- Free skating , voluntary exercise.
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
- Kişi arkadaşlık ettiği kimseden etkilenir.
kır baykuşu
- Kuşlar (Aves) sınıfının, baykuşlar (Strigiformes) takımının, baykuşgiller (Strigidae) familyasından, bütün Türkiye'de kışlayan, açık, düz ya da tepelik yerlerde, özellikle bataklık ve sulak çayırlarda yaşayan, besinini küçük memeli hayvanlar, bazen böcek, kuş, sürüngen ve kurbağalar teşkil eden göçmen bir tür. Bataklık baykuşu.
- Short eared owl.
- Hibou des marais
- Asio flammeus