kahkahadan kırılmak ne demek?
- Çok gülmek.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
kahkaha
- Yüksek sesle gülme.
- Yüksek sesle ve çokça gülme.
- Öldürücü bir yılan.
- Cackle.
- Laughter.
- Laugh.
- Guffaw.
- Haw-haw.
- Heehaw.
- Chortle.
kahkaha atmak
- Yüksek sesle gülmek.
- Cachinnate, raise a laugh, burst into laughter, howl.
kırılmak
- Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak.
- Bükülerek kat yeri oluşturmak.
- Savaş, bulaşıcı hastalık sebebiyle çok sayıda insan ölmek.
- Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek.
- Kırgınlık duymak
- Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak.
- Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak
- Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.
- Be offended.
- Be broken.