kırık kırtık ne demek?
- İşe yaramayan ev eşyası.
- Kurumuş çalı.
- Ufak tefek.
- Çerez.
kırık kanadı
- Kırık düzleminin yanlarındaki kayaç kütleleri.
Slide.
Flügel, Scholle
Compartiment, levre
kırık kaya parçaları
Brash.
kırtık
- Kumaş parçası.
- Boyu kısa olan kimse.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kırık kanadıkırık kaya parçalarıkırık kaynağıkırık kemiğin sarıldığı tahta parçalarıkırık köşeli yığışımkırıkkırık atımıkırık aynasıkırık ayrığıkırık bezelyekırık bilimikırık çizgikırık çizgisikırık çoğulkırık dişkırıcıkırıcı bir şekildekırıcı eleştirikırıcı konuşmakkırıcı merdanekırtıkkırtıbiyykırtıl baçıkırtıpilkırtıpilleşmekırt kırtkırtabkırtabekırtalekırtaskırkır atın yanında duran ya huyundan ya suyundankır baykuşukır bekçisikır boynunu