kılçığını ayırmak ne demek?
- Bone.
kılçık
- Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik.
- Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif.
- Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup ön veya yan tarafına aşırıp atması.
- Spine.
- Fishbone.
- Fish's spine.
- Bone.
- Fish bone.
- Beard.
- String.
kılçık atmak
- Bir kimsenin işini karıştırmak, bozmak.
ayırmak
- Bölmek.
- Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak.
- Bir yeri bir engelle bölmek.
- Birbirinden uzaklaştırmak.
- Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek.
- Seçmek
- İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak.
- Farklı davranmak, fark gözetmek.
- Separate.
- Set apart.