ayır ne demek?
- Break down into
break
- Uymamak (kanuna)
- Kırmak, parçalamak
- İhlal etmek, riayet etmemek
- Bir yerini kırmak, yaralamak
- Bozmak, araya girmek
- Sona erdirmek, bitirmek
- Nüfuz etmek, içine girmek
- İflas ettirmek
- Bozdurmak (para)
- Kaçmak, firar etmek
ayıraç
- Cisimleri, birleşime veya ayrışıma uğratarak niteliklerini belirtmede kullanılan madde, miyar, reaktif.
- Belirli bir kimyasal tepkimenin olmasını sağlayan tepkin.
- Aktarma dingilinin devinimini itici tekerleklere aktaran, gerektiğinde onların değişik hızlarda dönmelerine olanak veren dişli düzenek.
- Reagent.
- Differential gear.
- Testing reagent.
- Touchstone.
- Criterion.
- Standard.
- Ausgleichgetriebe
ayıraç kafesi
- Ayıracı oluşturan dişlileri kapsayan, ayna dişliyi taşıyan gövde.
- Differential cage.
- Ausgleichkorb