küçük damar ne demek?

  1. (en)Veinlet.

küçük dağları ben yarattım demek

  1. Çok böbürlenmek, kibirlenmek.
  2. (en)Think oneself no small potatoes.

küçük daire

  1. (en)Circlet.

damar

  1. Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
  2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi.
  3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı.
  4. Soy, yaradılış.
  5. Huy, mizaç.
  6. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru.
  7. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ.
  8. Kesildiği ağacın yaş halkalarının işlenmiş kerestenin üzerinde oluşturduğu ve seviyesi için belirleyici olan hatlar.
  9. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar.
  10. Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

küçük dağları ben yarattım demekküçük daireküçük daire testeresiküçük dalgaküçük dalgiçkusuküçükküçük abdestküçük adküçük adamküçük agaçküçük ağaçkakanküçük ağızlıkküçük ahenk kaidesiküçük ahırbeyiküçük aileküçücükküçücük ama çok etkili şeyküçücük kalmış parçaküçücük şeyküçücüklükdamardamar ağıdamar aktarmadamar ameliyatıdamar benidamar bilimidamar büzücüdamar çentiğidamar damardamar daraltıcıdamadama benzer şeydama benzeri bir oyundama çıkmakdama dama
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın