in its place ne demek?
- Yerinde
yerinde
- İyi, yeterli
- Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde.
- Durumunda
Answerable.
Applicable.
Apposite.
Appropriate.
Apropos.
Becoming.
Befitting.
in its present state
- Mevcut durumunda, mevcut halinde, şu anki durumunda, güncel biçiminde
in its prime
- Genç, yeni başlayan, hayatının baharında
its
- -ydi, - oldu (Yazılışı: it's)
- It is, it has.
- Onun (it'in iyelik hali).
- Onun, kendi, onunki
place
- Yatırım yapmak; yatırmak (para); vermek (sipariş)
- Kim olduğunu çıkarmak, tanımak
- Görevlendirmek
- Yer, konum, mevki
- Yerleştirmek, koymak; yerini belirlemek; oturtmak
- Ev, işyeri, dükkan
- Küçük sokak veya meydan
- Semt, şehir, kasaba
- Mahal, mekân, mevzi
- Koymak, bir yere koymak, yerleştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
in its present statein its primein its entiretyin its infancyin its own rightinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreeitsits a bargainits a dealits a great pityits a pityits a small wonder thatits all overits all the rageits enough to make a cat loughits incredibleitit all dependsit appears thatit augurs wellit baffles description