in its entirety ne demek?
- Tamamıyla, tam bir şekilde, bölünmemiş bir şekilde, tüm olarak
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.
in a bad condition
- Kötü durumda
its
- -ydi, - oldu (Yazılışı: it's)
- It is, it has.
- Onun (it'in iyelik hali).
- Onun, kendi, onunki
entirety
- Tamamlık, mükemmellik, bütünlük
- Yekparelik
- Tüm, bütün
- Bütünlük, tamlık, tüm
Türetilmiş Kelimeler (bis)
inin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreeitsits a bargainits a dealits a great pityits a pityits a small wonder thatits all overits all the rageits enough to make a cat loughits incredibleitit all dependsit appears thatit augurs wellit baffles description