imminent breakthrough ne demek?

  1. Eli kulağında atılım, her an olması beklenen yenilik

imminent

  1. Hemen kopacak olan, yakın
  2. Meydana gelmesinden korkulan
  3. Tehdit eden
  4. Yakında vaki olmasından korkulan
  5. Yakın, eli kulağında

imminent abortus

  1. Düşük tehdidi altındaki gebelik.

breakthrough

  1. Bilimde büyük buluş
  2. Önemli ilerleme
  3. İlerleme
  4. Çığır açan buluş
  5. Cepheyi yarıp geçme, buluş

Türetilmiş Kelimeler (bis)

imminentimminent abortusimminent dangerimminentlyimminenceimmidiatelyimmigrantimmigrant absorptionimmigrant musicianimmigrant populationbreakthroughbreakbreak a codebreak a legbreak a promisebreak a record
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın