imminent breakthrough ne demek?
- Eli kulağında atılım, her an olması beklenen yenilik
imminent
- Hemen kopacak olan, yakın
- Meydana gelmesinden korkulan
- Tehdit eden
- Yakında vaki olmasından korkulan
- Yakın, eli kulağında
imminent abortus
- Düşük tehdidi altındaki gebelik.
breakthrough
- Bilimde büyük buluş
- Önemli ilerleme
- İlerleme
- Çığır açan buluş
- Cepheyi yarıp geçme, buluş