immidiately ne demek?
- Hemen
hemen
- Bkz. anında
- Çabucak.
- Aşağı yukarı
- Yalnız, sadece.
- Vakit geçirmeden
Immediate.
Prompt.
Immediately.
Instantly.
Directly.
immigrant
- Dış ülkelerden gelip yerleşen göçmen
- Dış ülkelerden gelip yerleşen
- Göçmen, muhacir, göçebe
immigrant absorption
- Göçmen çekme, göçmen emme, yeni göçmenlerin özümsenmesi ve barındırılması