break ne demek?
- Kırmak, parçalamak
- İhlal etmek, riayet etmemek
- Bir yerini kırmak, yaralamak
- Bozmak, araya girmek
- Sona erdirmek, bitirmek
- Nüfuz etmek, içine girmek
- İflas ettirmek
- Bozdurmak (para)
- Kaçmak, firar etmek
- Elek
- Kırık, çatlak, aralık, açıklık, fasıla
- Atılma
- Kaçış
- Ani kesiş, ani düşüş
- Az bir miktar, parça, kısım
- Fırsat, şans
- Gaf, pot
- Koparmak
- Uymamak (kanuna)
break a code
- Şifreyi bulmak, şifreyi çözmek
break a leg
- Bol şanslar, iyi şanslar
- Bol şans!, iyi şanslar!