iltifat etmek ne demek?
- İlgilenmek, saygı göstermek
İltifat etti, hatırını sordu.
M. Ş. Esendal - Beğenmek, rağbet etmek.
- To be courteous to.
- To behave courteously to.
- To compliment.
- To flatter.
- To like.
- To enjoy.
- To find pleasant.
iltifat ederken çam devirme
- Left handed compliment.
iltifat
- Sözünü başka bir kişiye çevirme.
- Yüz göstermek.
- Teveccüh etmek.
- İyilik etmek.
- Lütfetmek.
- Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme.
- Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma.
- İlgi gösterme, rağbet etme.
- Yüzünü çevirerek bakma.
- Bk. yönenme
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iltifat ederken çam devirmeiltifatiltifatatiltifatınız için çok teşekkür ederimiltifatkariltifatkaraneiltifatlar yağdırmailtifatlıiltifatperveriltifafiltiabiltiakiltianiltibasiltibasa yol açmaketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme