iltifatlı ne demek?
- Yüze gülen, gönül alan
Naciye Hanım bu iltifatlı karşılanışa aynı hararetle mukabele etmedi.
P. Safa - Complimentary.
- Kind.
- Flattering.
iltifatlar yağdırma
- Rose water.
iltifat
- Sözünü başka bir kişiye çevirme.
- Yüz göstermek.
- Teveccüh etmek.
- İyilik etmek.
- Lütfetmek.
- Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme.
- Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma.
- İlgi gösterme, rağbet etme.
- Yüzünü çevirerek bakma.
- Bk. yönenme