iltifatkar ne demek?
- İltifat eden, mültefit.
- İltifat eden, mültefit. Hal hatır sorup gönül alan. (Osmanlıca'da yazılışı: iltifatkâr)
iltifat
- Sözünü başka bir kişiye çevirme.
- Yüz göstermek.
- Teveccüh etmek.
- İyilik etmek.
- Lütfetmek.
- Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme.
- Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma.
- İlgi gösterme, rağbet etme.
- Yüzünü çevirerek bakma.
- Bk. yönenme
iltifatkarane
- İltifat edene yakışır şekilde. (Osmanlıca'da yazılışı: iltifatkârane)
iltifat
- Sözünü başka bir kişiye çevirme.
- Yüz göstermek.
- Teveccüh etmek.
- İyilik etmek.
- Lütfetmek.
- Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme.
- Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma.
- İlgi gösterme, rağbet etme.
- Yüzünü çevirerek bakma.
- Bk. yönenme