ikiz ünlü ne demek?
- Aynı nefes baskısı altında boğumlanan ve tek bir ünlü değerinde olan çift ünlü: ai, ei, au, äu gibi. İng. you [yu:sen, siz], my [mai "benim"], fine [fayn: ince nazik], go [gou "gitmek"], time [taym: zaman], beer [bir: bira], loud [laud: yüksek sesli, gürültülü]; Almanca Auto [auto "atomobil"], Haus [haus "ev"], Haar [har:saç], baum [baum: ağaç], bäume [boyme:ağaçlar], zwei [tsvay: iki], İt. scuola [scuola:okul] vb. || Türkçede aslî olarakikiz ünlü yoktur. Özbek, Türkmen, Karagas, Azerbaycan vb. Türk lehçelerinde görülenikiz ünlüler, Ana Türkçedeki aslî uzun ünlülerin zamanla ses değişmelerine uğrayarakikiz ünlü durumuna dönüşmesinden oluşmuştur. Yenisey yazıtlarında: üöz < öz, "kendi" Yak. suoh < *yok "yok", suol < yol, "yol" küöh < kök "kök", Tkm. düyp < tüp "dip", düş < düş "rüya", Karag. eiş < Beş "eş, yoldaş", Özb. dii- < ti- "demek, söylemek", Krg. beyş < beş vb. || Türkiye Türkçesinin yazı dilinde deikiz ünlü bulunmaz. Ancak, heceleri y, v ünsüzleri ile sonuçlanan bazı kelimelerde bunların söylenişleri bakımından birikiz ünlü oluşmuştur. öyle [öile], böyle [böile], söylemek [söilemek], yavru [yauru] vb. || Anadolu ve Rumeli ağızlarında da ünlü düşmesi ya da hece sonlarındaki y, v ünsüzleri ile yalın veya eklerle genişletilmiş kelimelerin iç seslerindeki y, v, ğ, h ünsüzlerinin eriyip kaybolmaları dolayısıyla yanyana gelen ünlüler, tek bir nefes baskısı altında birleşerekikiz ünlüleri oluştururlar: nerei < nereye, sarei < saray, gonuşii < konuşuyor, yiit < yiğit, düün < düğün, dii < diyin "diyerek", muakkeme < muhakeme vb. Kelimelerin söyleyiş değerleri bakımından || Türkçede üç türlüikiz ünlü vardır: || a- Alçalanikiz ünlü: Birinci ögesi vurgulu veya sürekli, ikinci ögesi birinciye göre daha dar ve süreksiz olanikiz ünlü: aulu < avlu, yauru < yavru, öile < öyle, öilen < öylen "öylen", köilü < köylü, geinip < giyinip, nirei < nereye vb. || b- Yükselenikiz ünlü: İkinci ögesi vurgulu veya birinci ögeye oranla daha sürekli, birinci ögesi daha süreksiz olanikiz ünlü türü: buria < buraya,çual < çuval, uahıt < o vakit, cierim < ciğerim vb. || c- Eşitikiz ünlü: Her iki ögesindeki ünlü aynı ve boğumlanma süresi eşit olan ve seyrek rastlanan ünlü türü: yağmur yaar < yağar, babayiit < babayiğit, düün < düğün vb.
Dipthong.
Diphtongue
ikiz ünsüz
- Özellikle ağızlarda çeşitli ses olayları sonunda iki ünsüzün yan yana gelmesi.
- Aynı hece içinde bulunan ve ses değeri bakımından tek bir ünsüz durumunda olan ünsüz: Ar. hiss, zann, hakk, redd; Almanca nass "ıslak", gross "büyük", Nullpunkt "başlangıç noktası", İng. gills "solungaç", hall "büyük salon", hill "tepe", hummer "çekiç" vb.
ikiz abanık
- Ardarda ve arada açınık bulunmaksızın söylenen aynı abanık, ki öteden beri "şeddeli" dediğimizdir. Dilimizde anlama kuvvet vermek için bazan kelimenin bir abanığı ikizlenir : Gülsel, Sıccak, Yumuşşak gibi.
Consonne double
ünlü
- Ün salmış olan, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar
- Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkabilen ses, vokal, sesli, sesli harf: a, e, ı, i, o, ö, u, ü.
- (Derleme., sesli, vokal) Ağız boşluğunda bir engele çarpmadan çıkan ses: o, e, ı, i, o, ö, u, ü. (bk. kısaünlü ve uzunünlü) .
Famous.
Well-known.
Famed.
Glorious.
Reputable.
Noted.
Prestigious.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ikiz ünsüzikiz abanıkikiz açıkikiz anlamikiz anlamlıikiz bilgisayarlarikizikiz buzsulikiz dilliikiz doğurmaikiz doğurmakikiiki açık modeliiki açılıiki addan oluşan soyadıiki adımünlüünlü atlamasıünlü benzeşmesiünlü boşluğuünlü çarpışmasıünlü çatışmasıünlü daralmasıünlü davaünlü değişimiünlü düşmesiünlemünlem aloünlem bana bakünlem cehennemünlem cümlesi