ünlü düşmesi ne demek?
- Çeşitli sebeplerle kelimenin iç veya son ünlüsünden birinin düşmesi: oyun > oyunamak, oynamak vb.
- (Derleme.. vokal düşmesi, büzme) Ünlü ile biten bir sözcük, ünlü ile başlayan başka sözcükle birleşik sözcük kurarken veya ünlü ile başlayan bir ek alınca, karşılaşan iki ünlüden birinin düşmesi: (ne+asıl]> nasıl, (cuma+ertesi) > cumartesi, (ne+edeyim) > nidem, (gide-im) gide-y-im (gide-m) vb.
- Elision.
- Elision
ünlü düzleşmesi
- Çeşitli fonetik etkenlerle ve genellikle dilimize geçmiş yabancı sözlerde, ilk hecedeki yuvarlak sıradan bir ünlünün düz sıraya geçmesi olayı: pondiko > funduk > fındık, fustuk > fıstık, furnis > fırun > fırın, fursat > fırsat, vutsi > fuXci > fıçı, fortuna > furtuna > fırtına, süvari > sivari, münasip > minasip, yumurtga > yumurta > yımırta, muhtar > mıVdar, müddet > middet, zülf > zülüf > zilif, bülbül > bilbil, şüphe > şiphe, süpürge > sibirge vb. Bu olayda ikinci hecede görülen düzleşmeler, birinci hecedeki düzleşmelerin devamı niteliğindeki değişmelerdir.
ünlü
- Ün salmış olan, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar
- Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkabilen ses, vokal, sesli, sesli harf: a, e, ı, i, o, ö, u, ü.
- (Derleme., sesli, vokal) Ağız boşluğunda bir engele çarpmadan çıkan ses: o, e, ı, i, o, ö, u, ü. (bk. kısaünlü ve uzunünlü) .
- Famous.
- Well-known.
- Famed.
- Glorious.
- Reputable.
- Noted.
- Prestigious.
düşme
- Düşmek işi.
- Sag.
- Fall.
- Downfall.
- Falling down.
- Drop.
- Descent.
- Falling off.
- Falling-away.
- Flop.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ünlü düzleşmesiünlüünlü atlamasıünlü benzeşmesiünlü boşluğuünlü çarpışmasıünlü çatışmasıünlü daralmasıünlü davaünlü değişimiünlemünlem aloünlem bana bakünlem cehennemünlem cümlesidüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek