ikiz ünsüz ne demek?

  1. Özellikle ağızlarda çeşitli ses olayları sonunda iki ünsüzün yan yana gelmesi.
  2. Aynı hece içinde bulunan ve ses değeri bakımından tek bir ünsüz durumunda olan ünsüz: Ar. hiss, zann, hakk, redd; Almanca nass "ıslak", gross "büyük", Nullpunkt "başlangıç noktası", İng. gills "solungaç", hall "büyük salon", hill "tepe", hummer "çekiç" vb.

ikiz ünlü

  1. Aynı nefes baskısı altında boğumlanan ve tek bir ünlü değerinde olan çift ünlü: ai, ei, au, äu gibi. İng. you [yu:sen, siz], my [mai "benim"], fine [fayn: ince nazik], go [gou "gitmek"], time [taym: zaman], beer [bir: bira], loud [laud: yüksek sesli, gürültülü]; Almanca Auto [auto "atomobil"], Haus [haus "ev"], Haar [har:saç], baum [baum: ağaç], bäume [boyme:ağaçlar], zwei [tsvay: iki], İt. scuola [scuola:okul] vb. || Türkçede aslî olarakikiz ünlü yoktur. Özbek, Türkmen, Karagas, Azerbaycan vb. Türk lehçelerinde görülenikiz ünlüler, Ana Türkçedeki aslî uzun ünlülerin zamanla ses değişmelerine uğrayarakikiz ünlü durumuna dönüşmesinden oluşmuştur. Yenisey yazıtlarında: üöz < öz, "kendi" Yak. suoh < *yok "yok", suol < yol, "yol" küöh < kök "kök", Tkm. düyp < tüp "dip", düş < düş "rüya", Karag. eiş < Beş "eş, yoldaş", Özb. dii- < ti- "demek, söylemek", Krg. beyş < beş vb. || Türkiye Türkçesinin yazı dilinde deikiz ünlü bulunmaz. Ancak, heceleri y, v ünsüzleri ile sonuçlanan bazı kelimelerde bunların söylenişleri bakımından birikiz ünlü oluşmuştur. öyle [öile], böyle [böile], söylemek [söilemek], yavru [yauru] vb. || Anadolu ve Rumeli ağızlarında da ünlü düşmesi ya da hece sonlarındaki y, v ünsüzleri ile yalın veya eklerle genişletilmiş kelimelerin iç seslerindeki y, v, ğ, h ünsüzlerinin eriyip kaybolmaları dolayısıyla yanyana gelen ünlüler, tek bir nefes baskısı altında birleşerekikiz ünlüleri oluştururlar: nerei < nereye, sarei < saray, gonuşii < konuşuyor, yiit < yiğit, düün < düğün, dii < diyin "diyerek", muakkeme < muhakeme vb. Kelimelerin söyleyiş değerleri bakımından || Türkçede üç türlüikiz ünlü vardır: || a- Alçalanikiz ünlü: Birinci ögesi vurgulu veya sürekli, ikinci ögesi birinciye göre daha dar ve süreksiz olanikiz ünlü: aulu < avlu, yauru < yavru, öile < öyle, öilen < öylen "öylen", köilü < köylü, geinip < giyinip, nirei < nereye vb. || b- Yükselenikiz ünlü: İkinci ögesi vurgulu veya birinci ögeye oranla daha sürekli, birinci ögesi daha süreksiz olanikiz ünlü türü: buria < buraya,çual < çuval, uahıt < o vakit, cierim < ciğerim vb. || c- Eşitikiz ünlü: Her iki ögesindeki ünlü aynı ve boğumlanma süresi eşit olan ve seyrek rastlanan ünlü türü: yağmur yaar < yağar, babayiit < babayiğit, düün < düğün vb.
  2. (en)Dipthong.
  3. (fr)Diphtongue

ikiz abanık

  1. Ardarda ve arada açınık bulunmaksızın söylenen aynı abanık, ki öteden beri "şeddeli" dediğimizdir. Dilimizde anlama kuvvet vermek için bazan kelimenin bir abanığı ikizlenir : Gülsel, Sıccak, Yumuşşak gibi.
  2. (fr)Consonne double

ünsüz

  1. Ünü olmayan, gösterişsiz, şöhretsiz.
  2. Ses yolunda bir engele çarparak çıkan ses, sessiz, sessiz harf, konson, konsonant.
  3. (Derleme.. konson, sessiz harf, abanık) Ağız boşluğunda bir engele çarparak çıkan ses: b, c, d vb.
  4. (en)Unvoiced.
  5. (en)Surd.
  6. (en)Consonant.
  7. (en)Unknown.
  8. (en)Obscure.
  9. (en)Inglorious.
  10. (fr)Consonne

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ikiz ünlüikiz abanıkikiz açıkikiz anlamikiz anlamlıikiz bilgisayarlarikizikiz buzsulikiz dilliikiz doğurmaikiz doğurmakikiiki açık modeliiki açılıiki addan oluşan soyadıiki adımünsüzünsüz atlamasıünsüz benzeşmesiünsüz değişmesiünsüz düşmesiünsüz göçüşmesiünsüz harfünsüz ikizleşmesiünsüz nöbetleşmesiünsüz sesünsüns olmaküns tutmakünsaünsal
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın