ibret olmak ne demek?
- Ders olmak
Bırak günah işleyen cezasını çeksin, görene ibret olsun!
N. Cumalı - To serve as lesson to.
ders
- Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
- Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.
- Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
- Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
- Tenbih, talimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife.
- Öğrencilere bir konuyu anlatmak, bir sorunu açıklamak ya da birtakım becerileri kazandırmak için yapılan kısa süreli öğretim.
- Öğretim süresince ve kimi durumlarda öğretmenin yaptığı açıklamalar, küme tartışmaları ve alıştırmalar yoluyle öğrenilen şey.
- Belirli bir süre üzerinde çalışılan konu.
- Öğrencilerin, öğrenmek durumunda bulundukları bilgi, beceri ve anlayışlar.
- Lesson, subject.
ibret oyunu
- Kişileri oranlamalardan (temsili istiarelerden) ibaret bulunan ve ahlâkı yükseltmeğe hizmet maksadiyle yazılan, orta çağ sahne oyunu.
- Moralité
ibret almak
- Ders almak.
- Hold up as an example, take warning by.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ibret oyunuibret almakibret taşıibret vericiibretibretamizibretbahşibretbinibretenibretfeşanibreibrei hayyatibraibra etmekibra senediibradibrahimolmakolmak istiyorolmak üzereolmak üzere olanolmaksızınolmaktaolmakta olanolmaktan çok uzakolmaolma ihtimali çok uzak istekolmadanolmadan da yapabilmekolmadan yapmak