iç geçirmek ne demek?
- Derin soluk alarak üzüntüsünü belli etmek, içini çekmek.
- Heave a sigh, fetch a sigh.
iç geçme çarpanı
- (bir süzgeç ya da bağdaşık saydam ortamın) : Bir süzgeç ya da bağdaşık saydam bir ortamın, çıkış yüzüne varan ışık akısının, giriş yüzünü geçmiş olan ışık akısına oranı.
- Internal transmission factor (of a filter or a plate) (İngiltere'de), internal transmittance (Amerika'da).
- Reintransmissionsgrad (Durchsichtigkeitsgrad) (eines klaren homogenen Mediums)
iç gecikme
- İktisadi durumun belirlenerek uygulanacak iktisat politikalarının kararlaştırılması ile politikaların uygulamaya konulması arasında geçen zaman. krş. veri gecikmesi, algılama gecikmesi, yasama gecikmesi, yürütme gecikmesi, dış gecikme
- Inside lag.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iç geçme çarpanıiç gecikmeiç geometriiç gerilimiç gerilmeiçiç acemilikiç acısıiç açıiç açıcıiç açıcılıkiç açıklıkiç açiiç açmakiç afrika evcil leyleğigeçirmekgeçirmegeçirmeli elektron mikroskobu temgeçirmemekgeçirmezgeçirgeçirebilengeçirengeçirgengeçirgen olmayangeçigeçi kabulgeçicigeçici adgeçici adres