hulus çakmak ne demek?
- Dalkavukluk etmek, yaranmaya çalışmak.
To lick sb's arse, to court.
hulus
- Gönül temizliği.
- Halislik. Saflık.
Sincerity, devotion.
hulusi
- Halis olan, saf.
- İçten, candan.
- İçi temiz.
- Samimi.
çakmak
- Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı.
- Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti.
- Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak.
- Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni.
- Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası.
- Sezinlemek, anlamak, farkına varmak.
- Kazık çakıp hayvan bağlamak.
- Vurarak sokup yerleştirmek.
- Parıldamak, ışık vermek.
- Çivi ile tutturmak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hulushulusihulusi kalbhulusi niyethulusiyyethuluskarhuluskaranehuluskarlıkhulusnamehuluhuluchuludhulukhulukahulhulahula dansıhulabishulaguçakmakçakmak çakmakçakmak taş ateşlemeli silahçakmak taşıçakmakçıçakmakçılıkçakmaklaşmaçakmaklaşmakçakmaklıçakmaklı tüfekçakmaçakma deriçakma kapıçakmacıçakçak bülbülügillerçakaçaka beyçakabaş