çakmak taş ateşlemeli silah ne demek?
- Elle kurulan horozun, tetik çekilerek serbest bırakılması ile horoza sabitlenen çakmak taşının kovan kapağına sürtünmesi sonucunda çıkan kıvılcım yardımıyla falya tavasında bulunan yemleme barutunun tutuşturulması ve böylece delik vasıtasıyla namluda bulunan sevk barutunun ateşlenmesi ilkesi ile çalışan silah.
çakmak
- Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı.
- Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti.
- Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak.
- Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni.
- Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası.
- Sezinlemek, anlamak, farkına varmak.
- Kazık çakıp hayvan bağlamak.
- Vurarak sokup yerleştirmek.
- Parıldamak, ışık vermek.
- Çivi ile tutturmak.
çakmak çakmak
- Parlar durumda, alev alev
taş
- Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde.
- Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş.
- Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme
- Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme
- Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher.
- Dama, domino vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri.
- Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde.
- Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça.
- Bkz. kayaç.
- Kimyasal veya fiziksel özellikleri değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan, sert ve katı madde.
ateşleme
- Ateşlemek işi.
- Çap ve tipine uygun fişeklerin fişek yatağına sürülmesi ile başlayan ve patlatılmasından sonra namluyu terk etmesi ile sonuçlanan bir dizi mekanik ve kimyasal hareketlerin bütünü.
- Ateşlikte oluşturulan kıvılcımla yanma odası içindeki karışımın tutuşturulması.
- Genellikle bir yanma olayını başlatmak amacıyla özdeğin sıcaklığını, belli tutuşma sıcaklığına yükseltme işlemi. (Özel olarak, içten yanmalı motorlarda patlayıcı gaz karışımını elektrik kıvılcımıyla tutuşturma işlemi.)
- Yakıtı tutuşturma, yakma.
- Bk. ateşleme
- Ignition.
- Priming.
- Firing.
- Setting on fire.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çakmakçakmak çakmakçakmak taşıçakmakçıçakmakçılıkçakmaklaşmaçakmaklaşmakçakmaklıçakmaklı tüfekçakmaklıkçakmaçakma deriçakma kapıçakmacıçakçak bülbülügillerçakaçaka beyçakabaştaştaş akıntısıtaş alma ameliyatı aletitaş anıttaş arabasıtaş atıp kolu yorulmamaktaş atmataş atmaktaş attın da kolun mu yoruldutaş bademi