hulus ne demek?
- Gönül temizliği.
- Halislik. Saflık.
Sincerity, devotion.
gönül
- Duygu, his, aşk.
- Heves, niyet.
- Kibir, gurur.
- Tabiat, huy.
- Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı.
- İstek, arzu.
- (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı.
- Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
- Kişiyi tanrıyla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç.
- İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı
hulus çakmak
- Dalkavukluk etmek, yaranmaya çalışmak.
To lick sb's arse, to court.
hulusi
- Halis olan, saf.
- İçten, candan.
- İçi temiz.
- Samimi.