hep bir ağız olmak ne demek?
- Sözbirliği etmek, anlaşarak bir konuda aynı şeyleri söylemek.
- Söz birliği etmek, anlaşarak bir konuda aynı şeyleri söylemek.
hep bir ağızdan
- Aynı anda pek çok kişi aynı şeyi (söyleyerek, konuşarak).
- With one voice, at once, all together, in unison.
hep bir ağızdan konuşmak
- Chorus.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
ağız
- Çıkış yeri
- Uç, kenar
- Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine ya da sınıflara özgü olan konuşma dili
- Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü.
- Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk.
- Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü.
- Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı
- Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap.
- Koy, körfez, liman, yol vb. yerlerin açık yanı.
- Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hep bir ağızdanhep bir ağızdan konuşmakhephep aynı tür rolleri vermekhep beraberhep beraber şarkı söylemehep bir kalitede olmayanhep birdenhep birliktehep böyle kalhehe canhe cannothe cant take a jokehe catbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase