hep bir ağızdan konuşmak ne demek?
- Chorus.
hep
- Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak.
- Sürekli olarak, her zaman, daima.
- Always.
- All the time.
- Every time.
- Evermore.
- Routinely.
- Ever.
- Wholly.
- Omni-.
hep aynı tür rolleri vermek
- Typecast.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
ağızdan
- Sözlü olarak
- Sözle, yazılı olmayarak.
- Ağız yoluyla
- Oral.
- Word-of-mouth.
- Verbal.
- Verbally.
- Orally.
- Verbally şifahen.
- Oral administration verbally.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hephep aynı tür rolleri vermekhep beraberhep beraber şarkı söylemehep bir ağız olmakhep bir ağızdanhep bir kalitede olmayanhep birdenhep birliktehep böyle kalhehe canhe cannothe cant take a jokehe catbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase