hav ayar etmek ne demek?
- Trim
trim
- (-mer, -mest), (-med, -ming), temiz ve yakışıklı, biçimli, şık
- Budamak, kırkmak, kesip düzeltmek
- Süslemek
- Temizleyip nizama koymak
- Yükü düzgün istif ederek gemiyi denk etmek
- Yelkenleri rüzgâra göre düzeltmek
- Hav ayar etmek
- Dili yenmek, bozmak
- Aldatmak
- Azarlamak
hav
- Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy
- Köpeğin çıkardığı ses.
- Hepatit a virüsü
- Çuha ve buna benzer kumaşların ters yüzlerinde bulunan tüy.
- Pile.
- Down.
- Floss.
- Fuzz.
hav hav
- Bow-wow.
ayar
- Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu.
- Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü.
- Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi.
- Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü.
- Değer, derece
- Çalgıların akort, seslem, tel yüksekliği gibi ayarlama gerektiren her bir bölümü ve bunları ayarlama işlemi.
- Bk. odaklama
- Almaçlarda seçik, doğru ve düzgün bir görüntü ve pürüzsüz ses elde etmek amacıyla yapılan düzenlemeler. (Başlıcaayarlar oluk seçme, sertlikayarı, parlaklıkayarı, yükseklikayarı, genişlikayarı, düşey doğrusallıkayarı, görüntülükayarıdır).
- Bk. karat (II)
- Altın ve gümüşten yapılmış şeylerin saflık ve hafiflik derecesi.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
havhav havhav tüyühavahava açmakhava akımıhava akımlıhava akış direncihava akış modelihava akış sayısıhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamayarayar anahtarıayar başlığıayar belirlemeayar bilgisiayar burmacıayar butonuayar cıvatasıayar çatalıayar çubuğuayaaya aitaya inisaya kemeriaya sofya