halt karıştırmak ne demek?
- Uygunsuz davranışta bulunmak ya da iş yapmak.
Şu kendisine üç saniye gibi gelen bir saat on beş dakika zarfında ne halt karıştırmıştı.
Sait Faik Abasıyanık - Bkz. halt etmek
- To be up to no good.
halt etmek
- Uygunsuz bir söz söylemek, uygunsuz davranmak, uygunsuz bir iş yapmak.
- To say sth improper.
- To do sth rude.
halt
- Bir şeyi başka bir şeyle karıştırma.
- Uygunsuz söz söyleme, uygunsuz iş yapma.
- Uygun olmayan, beğenilmeyen şey
- Karıştırmak. Münasebetsiz söz söylemek. Bir şeyi bir şeye karıştırmak. Hata etmek.
- To walk lamely; to limp.
- Highly accelerated life test See accelerated life test.
- The command for stop.
- Stop; a command.
- Stop IMMEDIATELY whatever you are doing, step back and lower your sword.
- Interrupt interpreter.
halt a decline
- Bir şeyin kötüye gitmesini durdurma
- Gerilemeyi durdurma
karıştırmak
- Karışma işini yaptırmak.
- İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
- Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.
- Kurcalamak, oynamak.
- Üstünkörü okumak, araştırmak, incelemek
- Göz atmak, üstünkörü okumak
- Ayırt edememek, tam olarak seçememek.
- Bir yayında isteyerek yapılan karışma. (Yayını bozmak amacıyla yapılır).
- Mess smth.
- About.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
halthalt a declinehalt a processhalt etmekhalt etmişsinhalt kneelinghalt of nuclear testinghalt onhalt talkshalt tohalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliğikarıştırmakkarıştırmakarıştırma borusukarıştırma çubuğukarıştırma köreltme sistemikarıştırma masasıkarıştırkarıştırankarıştırarak hazırlamakarıştırcakarıştırıcı