karıştırma ne demek?
- Karıştırmak işi.
- Bk. karma
- Adult.
- Combination.
- Implication.
- Infusion.
- Mixture.
- Scramble.
- Shuffle.
- Shuffling.
- Adulteration.
- Browsing.
karıştırmak
- Karışma işini yaptırmak.
- İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
- Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.
- Kurcalamak, oynamak.
- Üstünkörü okumak, araştırmak, incelemek
- Göz atmak, üstünkörü okumak
- Ayırt edememek, tam olarak seçememek.
- Bir yayında isteyerek yapılan karışma. (Yayını bozmak amacıyla yapılır).
- Mess smth.
- About.
karıştırma borusu
- Bir telsiz alıcısında imlem sıklığını, yerel salınım sıklığı ile karıştırarak bir ara sıklık üreten eksicik borusu.
- Bir telsiz alıcısında imlem sıklığını, yerel salınım sıklığı ile karıştırarak bir ara sıklık üreten eksicik borusu.
- Mixer tube.
- Mischröhre
- Tube mélangeur
karıştırma çubuğu
- Muddler.
- Swizzle stick.