halt etmek ne demek?
- Uygunsuz bir söz söylemek, uygunsuz davranmak, uygunsuz bir iş yapmak.
İşlerim var. Sen de peşime takıl benimle in, sonra ne halt edersen et.
Ayşe Kulin - To say sth improper.
- To do sth rude.
halt etmişsin
- Nuts! [sl.], nuts to you.
halt a decline
- Bir şeyin kötüye gitmesini durdurma
- Gerilemeyi durdurma
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.